Çekiç Magazin

SON DAKİKA

“Şarkı Değil İtiraf: Niran Ünsal’ın En Net Cümlesi”

Niran Ünsal, Türk müziğinde “güçlü ses” tanımının içerikle buluştuğu nadir isimlerden biri.
20 Mayıs 2025 | 38 kez görüntülendi.
“Şarkı Değil İtiraf: Niran Ünsal’ın En Net Cümlesi”

Niran Ünsal, Türk müziğinde “güçlü ses” tanımının içerikle buluştuğu nadir isimlerden biri. Zaman zaman geri çekilse de, her dönüşünde yeni bir anlatı biçimiyle, yeni bir duygu diliyle gelir. “Görgü Tanığı” da bu anlamda sadece bir dönüş değil; Ünsal’ın müzikal belleğinden bugüne uzanan estetik bir tanıklıktır.

Bu yeni tekli, sadece bir şarkı değil; hem bir hesaplaşma hem bir iç ses hem de kolektif bir hafıza çalışması. Sözler, “duyulmamış çığlıklar” gibi tınlıyor. Özellikle nakaratta yer alan “ben bir görgü tanığıyım, unutur muyum sandın?” dizeleri, bastırılan öfkenin, susturulmuş sevginin ve geç kalınmış vedaların sesidir. Niran Ünsal burada sadece söyleyen değil; hatırlayan, gösteren ve sorgulayan bir özne hâline geliyor.

Klip estetiği ve görsel anlatım ise bu sözsel derinliği tamamlıyor. Bir depoda, yarı karanlık, tek ışık kaynağıyla yapılan çekimler; aslında bastırılmış hafızanın, bastırılmış kadınlığın, bastırılmış duyguların alegorisi gibi. Ünsal’ın sade ama çarpıcı kadrajları, ne kadar az dekor, o kadar çok duygu ilkesini takip ediyor. Bu anlamda klipteki estetik tercih, gösterişten çok sezgiye ve izleyicinin ruhuyla kurduğu bağlantıya hizmet ediyor.

Fotoğraf çekimlerinde ise “görünür olanın ardındaki görünmeyen” anlatısı var. Makyajı da ışığı da kendi kadar ölçülü: Ne fazla, ne eksik. Çekimlerdeki simetrik duruş, ellerin kullanımı ve göz temasları; sanatçının artık sadece bir yorumcu değil, aynı zamanda bir hikâye anlatıcısı olduğunu yeniden hatırlatıyor.

Çalıştığı müzikal ekip de dikkat çekici. Genco Arı gibi yenilikçi ve modern dokunuşlarla tanınan bir müzisyenle çalışmak, Ünsal’ın sadece nostaljiye yaslanan biri olmadığını gösteriyor. O, geçmişi bugüne taşıyan ama bugünü de geleceğe devreden bir müzik aklına sahip. Arı’nın piyano yürüyüşleri, parçanın dramatik hattını desteklerken, Ünsal’ın vokal gücüne alan açıyor. Her şey yerli yerinde. Hiçbir şey fazla değil.

Ünsal, bu teklide yalnızca kendini değil, hedef aldığı kitleyi de çok iyi tanıyor. Şarkı ne sadece gençlere hitap ediyor ne de yalnızca eski hayranlara göz kırpıyor. Bir geçiş kuşağına, geçmişte kalmış duygularıyla barışmak isteyen herkese sesleniyor. Bu, sanatta nadir rastlanan bir denge işidir: Köklerle güncelliği barıştırmak.

Sonuç olarak “Görgü Tanığı”, bir pop şarkısı olarak tüketilip geçilecek bir eser değil. Dinlendikçe açılan, derinleştikçe çoğalan bir ifade biçimi. Niran Ünsal burada sadece şarkı söylemiyor. Olanı, biteni, geçeni ve geçmeyeni tanıklığıyla hatırlatıyor. Ve bu tanıklık, sadece onun değil, bizim de hikâyemiz oluyor.

İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ