20:00 - 21 Yaşındaki “Model of Models 2024” Kraliçesi Semanur Aslan Hız Kesmeden İlerliyor
12:50 - ENES FURKAN BİLGİÇLİ İMZALI “GLOBAL STAR AWARDS” GÖRKEMLİ TÖRENLE SAHİPLERİNİ BULDU
11:51 - Coşkun Sabah’ın Açıklamaları Tepki Çekti: Talat Er’den Yanıt Gecikmedi
14:58 - Mine Ayman ve Erdem Tunç’tan “Sev Beni” Dinleyicilerle Buluştu!
09:53 - Gastrofill Dergisi: Türk Gastronomisinin Zirvesindeki Yolculuğuna Devam Ediyor
08:34 - KADER YILDIZ USTA OYUNCU HALİL ERGÜN İLE BULUŞTU
12:03 - Uluslararası Girişimcilik ve Başarı Ödülleri 2024: Yılın En Prestijli Törenine Hazır Olun
11:43 - Coşkun Çelik’ten İddialı Şarkıya İddialı Yorum
08:46 - Model of Models 2024 Grand Finali Tamamlandı: Kral ve Kraliçe Taçlarını Taktı
Ali Eriç ve oğlu Alican Eriç’in, bir Türk klasiği olan 1973 model Anadol STC-16 ile zorlu bir mücadele verdikleri 8. Pekin-Paris Klâsik Otomobil Rallisi’nin Türkiye ayağı tamamlandı! 18 Mayıs’ta Çin’in başkenti Pekin’de start alan ve sırasıyla Çin, Kazakistan, Azerbaycan ve Gürcistan’ın yollarını kat eden, dünyanın farklı ülkelerinden toplam 110 ekip 12 Haziran’da Ardahan’ın Posof İlçesi’ndeki Türkgözü sınır kapısından Türkiye’ye giriş yaptılar. Sırasıyla Erzurum, Sivas ve Ankara üzerinden İstanbul’a varan yarışçılar bu şehirlerdeki etapları tamamlayarak 17 Haziran’da önce Selanik’e, ardından feribotla İtalya’ya geçtiler. 8. Pekin-Paris Klâsik Otomobil Rallisi, toplam 36 gün sürecek maceralı yolculuğun ve 8 ülkeyi kapsayan yaklaşık 14.500 km’nin ardından 23 Haziran’da Paris’te son bulacak.
Otomobil sporlarıyla önceleri sadece izleyici olarak ilgilenirken önce Camel Trophy Türk Takımı Seçmeleri, Trans Anatolia rallisi, Classic Marathon gibi organizasyonlara katılan Ali Eriç ve oğlu Alican Eriç, şimdilerde ise 8.’si düzenlenen Pekin-Paris Klâsik Otomobil Rallisi’nde yarışıyorlar. Baba-oğul, zorlayıcı yol ve hava koşullarına ve teknik aksaklıklara rağmen azimle mücadele etmeye devam ediyorlar.
Ali Eriç ve Alican Eriç’ten oluşan Türk ekibi, üç yılda bir düzenlenen ve bu yıl ikinci kez rotası Türkiye’den geçen 8. Pekin-Paris Klâsik Otomobil Rallisi’nde 1973-75 yılları arasında sadece 176 adet üretilen iki kişilik Anadol STC-16 ile yarışıyorlar. Türk tasarımcılar tarafından tasarlanıp seri olarak üretilmiş ilk ve tek Türk spor otomobili olma özelliğini hâlâ koruyan aracın pilotluğunu Alican Eriç yaparken, baba Eriç ise co-pilot koltuğunda oturuyor. Castrol Ford Team Türkiye Takımı Direktörü Serdar Bostancı ile ekibi tarafından hazırlanan otomobilin ralli serüveni için PETLAS, toprak, çamur ve asfalt zeminlerin hepsinde kullanılabilecek özel lâstik üretti.
18 Mayıs’ta Pekin’den start alan 8. Pekin-Paris Klâsik Otomobil Rallisi’nde ekipler, Çin sınırları içerisinde yaklaşık 13 gün süren ilk bölümün ardından karayoluyla Kazakistan’a geçtiler. Ardından, rotası Hazar Denizi kıyısına ulaşan yarış için otomobiller feribotla Bakü’ye geçerken, yarışçılar uçakla Azerbaycan’ın başkentine gönderildiler. Azerbaycan’dan sonra Gürcistan’a geçen yarış, 12 Haziran’da Ardahan’ın Posof İlçesi’ndeki Türkgözü sınır kapısından Türkiye’ye giriş yaptı.
Anadol STC-16 eski performansına kavuştu
Baba-oğuldan oluşan Türk ekibi teknik sorunların ardından yarışa ancak Türkiye’ye girdikten sonra, Erzurum’da geri dönebilirken bundan sonrasını araçlarındaki performans düşüklüğüyle İstanbul’a kadar idare ettiler. Araç İstanbul’daki iki gecelik konaklama esnasında Serdar Bostancı’nın Teknik Motorspor garajında detaylı ve titiz bir çalışmayla komple elden geçirildi, motor kapağı değiştirildi. Anadol STC-16’nın bu yenilenme sayesinde ilk günkü haline dönüp eski performansına kavuşması ise ekibin moralini düzeltti.
Türkiye’den Yunanistan’a geçmek 8.5 saat sürdü
Sırasıyla Erzurum, Sivas, Ankara ve İstanbul’daki etapları tamamlayan yarışçılar, 17 Haziran’da Avrupa’ya doğru yola çıkarak Türkiye’den ayrıldılar. 9 günlük bayram tatili için Türkiye’den Yunanistan’a geçmek isteyen vatandaşların oluşturduğu yoğunluk İpsala sınır kapısında uzun kuyruklara neden olurken Türk ekibi sınırda yüksek sıcaklarda 8.5 saat süren beklemenin ardından Yunanistan’a girebildi. Önce Selanik’e, oradan da feribotla İtalya’ya geçen ekipler, yavaş yavaş 36 günlük maceranın sonuna yaklaşıyorlar.
Türk ekibin Avrupa’daki ilk yarış etapları başarılı
18 Haziran sabahı Selanik’teki otellerinden start alan ekipler, o gün içerisinde üç regularity etabı koştular. Tüm etapları başarıyla bitiren baba-oğul Eriçler, uzun zamandır ilk defa bir günü zamanında bitirebildi.
Dünyanın farklı ülkelerinden toplam 110 ekibin, 8 ülkeden geçen yaklaşık 14.500 km’lik bir rotayı takip ettiği 8. Pekin-Paris Klâsik Otomobil Rallisi, 23 Haziran’da Paris’te son bulacak.
Bilgi için: instagram.com/stc16adventures
PEKİN-PARİS KLÂSİK OTOMOBİL RALLİSİ HAKKINDA
Pekin-Paris arasında bir otomobil yarışması düzenleme fikri uzun yıllar öncesine dayanır. İlk olarak 1907 yılında düzenlenen yarışa katılabilen beş araçtan dördü aylar ve binbir güçlüğü aştıktan sonra Paris’e varabildi. Yıllar sonra, ilk yarışın 90’ıncı yıldönümü nedeniyle ikinci kez “Klâsik Otomobil Rallisi” olarak yeniden düzenlendi. Nihayet 2007’de yüzüncü yılda düzenlenen üçüncüsüyle birlikte üç yılda bir tekrarlanacak bir döngüye girildi. 2010’daki dördüncü ralliye ilk kez bir Türk ekibi; Ahmet Öngün-Erdal Tokcan ikilisi, 1967 model bir Anadol A1’le katıldılar ve meşhur rallicimiz Serdar Bostancı ve ekibi tarafından hazırlanan araçlarıyla genel klâsman ikinciliğini kazanma başarısını elde ettiler.
ALİ ERİÇ HAKKINDA
1959’da Ankara’da doğdu. 1982’de ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra birçok yabancı ve yerli telekomünikasyon firmasında saha mühendisi olarak çalıştı. 1994’te kurduğu şirketinin başında 2005 yılına kadar yöneticilik yaptıktan sonra ilk kıta-aşırı yolculuğunu Otokar firmasına sipariş ettiği özel bir Land Rover Defender araçla tek başına İstanbul’dan Cape Town’a kadar gerçekleştirdi. 2009’da başladığı Dünya seyahatini ise 5 kıta ve39 ülkeyi aşarak, yine tek başına 2012 yılında tamamladı.
ALİCAN ERİÇ HAKKINDA
1990’da İzmir’de doğan Alican Eriç, üniversiteye kadar olan yaşamını ve dolayısıyla eğitimini İstanbul’da tamamladı. Melbourne/Avustralya’daki Monash Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü’nde önce Lisans, daha sonra da Lisansüstü eğitimini tamamladıktan sonra 2015 yılında Türkiye’ye döndü. Önce İzmir’de uluslararası seramik sanatçımız Mehmet Tüzüm Kızılcan’ın atölyesinde iki seneye yakın asistanlığını yaptı. Daha sonra İstanbul’a dönen Alican Eriç bir süre Anadolu Grubu’na bağlı Isuzu Fabrikası’nda tasarımcı olarak çalıştı. Sonrasında kendi seramik atölyesini kurdu ve halen atölyesinde seramik dersleri vermek ve aldığı çeşitli siparişlerin üretimiyle uğraşmaktadır.