13:15 - Sibel Can Kıbrıs Bayram Sahnesi
12:26 - Volkan Konak, sahnede kalp krizi geçirdi.
12:12 - DUYGUSAL ANLAR YAŞATTI
15:40 - Soner Sarıkabadayı’nın yeni hit şarkısı “DÖNEMEM ONA” dinleyenleriyle buluştu
16:52 - VARİSLER HAKKINDA DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR!
15:39 - Tip 2 Diyabette Cerrahi Tedavi mümkün mü?
14:13 - Türk Yunan dostluğu için denize açılıyorlar… Cruise gemisinde güzellik yarışması…
04:30 - ÜNLÜ İSİMLER BURAK AKAN’IN İFTAR DAVETİNDE BULUŞTU.
01:49 - Genç Model Can Ün, Marvel Evreninde Kendi Karakterini Oynamayı Hedefliyor.
01:42 - Cahit Eftekin Ramazan’a Özel İftar Yemeği Sanat Dünyasından İsimlerle Şenlendi
” Yapmamayı Tercih Ederim ” diyor Melville”
Arka Sokaklar ” dizisine gelme ihtimali olan ceza Şevket Çoruh’un söylediği gibi aslında tam bir “ÖDÜL” 2022 yılında benim de yaşadığım olay gibi, gerçekler ve başarı cezalandırılıyor benim ülkemde.
Bizler hayatın gerçeklerini sahne, televizyon, sinema, müzik ve resim ile yansıtıyoruz topluma. Sanat ile anlatamayacaksak derdimizi ne ile anlatacağız ? Gerçeklerden kaçtığımızı sanıyorken, gerçekler aslında bir tokat gibi çarpıyor tüm çıplaklığıyla yüzümüze. Neden kabullenmiyoruz hatalarımızı ve yüzleşemiyoruz ? Neden korkarak yaşıyoruz ? Kötü olan herşeyin üstünü kapatıyor, iyi olanı yaftalıyoruz.
Muhammet Uzuner’in yönettiği Cihangir Atölye Sahnesi’ nin sahneye koyduğu ” Katip Bartleby” oyunda ki ” Yapmamayı Tercih ederim ” diyen Melville gibi dışlanıyoruz.
Soruyorum sizlere ? Böyle mi ileri gidecek bu ülke ? Ne yaparsanız yapın kendi gerçeklerinizden kaçamazsınız. Bize dikte edilen herşeyi kabullenip sesimizi çıkaramıyoruz. Bana dokunmayan yılan bir yaşasın mantığı. Sistemin kölesi olup, kendi çıkarlarımız zarar görmesin diye cezalandırıyoruz ve dışlıyoruz farklı olanı.
Çocuk, kadın hayvan demeden istismar edip, öldürüp bir köşeye atıyoruz. Katilleri cezalandıracakken, ödüllendiriyoruz. Hadi sen tekrar çık, yarım bıraktığın işi tamamla diyoruz. Bu mu adalet anlayışımız bizim. Git gide çürüyoruz ve kokuyoruz. En yakımızdaki aynaya bakmaya gerek yok.. Çünkü kilometro uzaktan evrenin taaa bir diğer ucundan anlaşılıyor kokumuz, rengimiz ve adalet anlayışımız !
Bu yazdıklarımın şimdi ki, geçmişteki ve de gelecekte ki yönetimlerle tabiki ilgisi var. Yani hiçbiri farklı değil birinden. Siyasetçi görmek istemiyorum. Bazen gördüğümde kaçmak istiyorum, el sıkışmak dahi istemiyorum. Çünkü
” SAMİMİYET ” yok. Ben karşımda kocaman bir yalan görüyorum siyasetçi gördüğümde. Seçim zamanı salyaları dizlerine kadar akan bir riya abidesi..Hedefe ulaşınca ise şişmiş kocaman bir
” EGO ” görüyorum karşımda.
Siz kimsiniz? Sizleri kim getirdi oralara. Kendinize gelin desemde, kendini bulamamış birilerinden bunu istemek de yalnış…Bu halk yığınlar halinde mitinglere koşuyor, bir çare bir umut diyerek yeni gelecek olanın hayatımızı nasıl mahvedeceğine alkış tutuyor farkında olmadan.Rant kavgalarının olduğu bir ülkede ” EĞİTİM ” in hiç bir önemi yok.
Çünkü her gelen yönetim, eğitimi daha da yozlaştırdı ve daha da kötü hale getirdi.
Biz neyiz, kimiz ne halledeyiz bir bilen var mı ?
Bir toplumun “EĞİTİM” ve “SAMİMİYET” i yoksa, özellikle ” KÜLTÜRÜ ” yok veya yok ediliyorsa geçmiş olsun..Toplumun sıkıntılarını, yalnızlıklarını yada renkerini anlatan tek şey ” SANATTIR ”
Belki beni de yaftalayacaksınız bu satırlardan sonra. Olsun canınız sağolsun ” Eleştiriye Açığım Ben ”
Bana dikte edilen bir hayatı ” Yapmamayı Tercih Ederim ” Herman Melville.