Çekiç Magazin

SON DAKİKA

Osman Demircan: “Artık robotların da bir zekası var”

05 Eylül 2024 | 6 kez görüntülendi.
Osman Demircan: “Artık robotların da bir zekası var”

Türkiye’de teknoloji ve siber güvenliğin önemli isimlerinden biri Osman Demircan Tecno Business Mag dergisinin ilk sayısında kapak konuğu oldu. Günümüzde hayatın vazgeçilmez faktörleri arasıda yerini alan teknolojiye dair merak edilenleri, Derginin Genel Yayın Yönetmeni Şükriye Tahir’e anlatan Demircan insansı robot teknolojileri ile ilgili çok çarpıcı bilgiler paylaştı. Robotlara duygu yüklemenin mümkün oldğuğunu ifade eden Osman Demircan, hacklenmeleri durumunda insanların karşı karşıya kalabilecekleri tehlikeleri de sıraladı.

‘İnsanla yapay zeka arasında sağlıklı bir duygusal ilişki olması mümkün mü?’ sorusuna, “Senin beklentilerin sağlıklıysa sağlıklı bir ilişki olabilir, ama senin bir robottan beklentin çok sağlıklı değilse o ilişki sağlıklı olmayacak. Mesela bir insanın sapkın beklentileri varsa ve bunu gerçek dünyada faaliyete geçirmiyorsa, bu egoyu bir robotla açığa çıkartabilir. Bu da hastalıklı bir durum aslında…” şeklinde cevap verdi.

‘Elon Musk robot sevgilisiyle yemeğe çıktı ve basına fotoğraf gönderdi. Çok akıllı, güzel ve itaatkar” dedi. Şimdi bu ne demek? Yani robota aslında duygu yüklenebiliyor mu?’ sorusuna, “Yani o itaatkarlıktan kastettiği şey, ‘Bana trip atmayan bir sevgilim var’ demek istediğini düşünüyorum en iyimser şekliyle. Sağlıklı bir insansanız talep edeceğiniz şey zaten odur. Duygunun seviyesi de ayarlanabilir. Yani çok kaprisli bir kadın robotunuz ya da erkek robotunuz olabilir. Her şeye ‘evet’ diyen, her şeyi alttan alan ve sürekli sizi öven de olabilir. Narsist bir kişiliğe sahipseniz talep edeceğiniz şeyler farklı olacaktır. Ama gerçekten sağlıklı bir insansanız talep edeceğiniz şey zaten robot olmayacaktır. Sağlıklıysanız insanı talep edeceksinizdir.” Cevabını verdi.

Artık robotların da bir zekası var

Yapay zekanın aslında bir dil modeli olduğunu ifade eden Demircan, “Aslında yapay zeka diye bildiğimiz şey, bilgiyi bize çok hızlı verebilen bir dil modeli. Yani bize hızlı bir şekilde, benim anlayabileceğim bir şekilde, bana çok güzel istediğim bilgiyi aktarıyor. Ben de gerçekten karşımda bir insan varmış gibi, çoğu zaman bir akademisyen varmış gibi o bilgiyi öğrenebileceğim şekilde alıyorum. Ayrıca insanların öğrenebileceği akıcılıkta bir dil kullanıyor. 80 küsur dili de aynı şekilde aynı akıcılıkta kullanıyor.
Yapay zeka ve dil modeli ve bu bir ürün. Diğer ürün de robot. Zaten on yıla yakın süredir insana çok benzeyen robotlar birçok farklı alanda ve birçok farklı amaçla, özellikle yetişkin içerikler için ve yetişkin kullanımı için üretildi ve bunlar milyon dolarlardan fazla paralara özel siparişe satılıyordu. Eski insansı robotlarda bugün yapay zekanın yani o dil modelinin bir bedeni yoktu. Yani eski robotların bedenlerinde zeka yoktu. Bugün ise Elon Musk o fotoğrafı paylaşarak şunu gösterdi ve dedi ki, ‘Artık robotların da bir zekası var.’O bir ilişki yaşıyormuş gibi gösterdi ama hayatımızın çok daha farklı yerlerine, farklı şekillerde girecek bir şey gibi görünüyor. Çünkü iki teknoloji de çok hızlı ilerliyor. Hatta fazla hızlı ilerliyor. Bunlardan bir tanesi çip konusu. Çip çok enteresan bir konu.

Normal bilgisayarların ve elektronik her şeyin çalışmasını gerektiren çip teknolojisi bayağı bir sıkıntıda. Çünkü bir pandemi olduğunda artık bir şey üretilemediğini gördük. Teknolojik ürünler çipten kurtarılmaya başlandı. Daha farklı, sentetik beyni kopyalayan, hatta 3D yazıcılarla beynin yazdırıldığı ve beyin üzerinden veri işlenmesini sağlayan işlemcilerden de bahsetmeye başladık bugün. Çok ciddi birkaç firma var bununla alakalı. Artık sonuç aşamasına gelmiş.” Dedi.

Pek çok alanda insanlar işlerini robotlara kaptırabilir.

Osman Demircan, “Bu klasik çipler hayatımızdan çıkıp apayrı bir işlemci modeli hayatımıza girdiğinde, artık bu robotların çok çok daha gerçekçi, zeki, akıcılığı benden, herkesten, tüm insanlardan daha net olabilen ve her türlü işi de fiziksel olarak yaptırabileceğimiz halleri alabileceğini ciddi anlamda düşünüyorum. Yani burada iki farklı teknoloji var. Artık, ‘Eve geldik, sizi bulamadık’ diyemeyecek bence kargocular. Çünkü artık kargocu da bu yapay zeka olacak. Çünkü GPS sistemi tüm dünyada çok iyi çalışıyor. Ürünün nereye teslim edileceğini bulabilecek, otonom aracın içerisine binen o robot doğrudan benim ürünümü teslim ediyor olabilir. Yani en basitinden taşımacılık sektörü, üretim sektörü ve daha birçok sektöde çok sık robotları görmeye başlayacağız.
Yapay zekâ bir bedene sahip olmadan da yapabileceği çok fazla meslek var. Avukatlık gibi mesela. Doktorluk da aslında çok riskli meslekler arasında, çünkü bugün doktorların ameliyatlarını robotik teknolojilerle yaptığı düşünülürse ve bu ameliyatları yaptıkları cihazlar tamamen bir bilgisayar sistemi ile yapıldığını düşünürsek, çoğu operasyonda artık doktora ihtiyaç kalmadan o cihazları yapay zeka yönetebilir.

Yapay zeka hep hayatımızdaydı aslında…Mesela uçakları indirip kaldırmak, yani otomatik pilot, bildiğimiz yapay zeka. Ama pilotlar işsiz kalmıyor. Yani bazı niş meslekler var. Bu mesleklerde yapay zeka onlara yardımcı oluyor, ama o meslek bitmiyor. Bu el becerileri gerektiren mesleklerde de bu şekilde. Fakat böyle net kuralları olan, kitapta yazdığı gibi işlenmek zorunda olan bazı meslekler doğrudan elden gidecek. Ben işimi yapay zeka gibi yapıyorsam, geçmiş olsun. Zaten işimi elimden alır çünkü yapay zekanın maliyeti yok fakat ben işime insani bir değer katabiliyorsam, ben kendimden bir şey katabiliyorsam, bir yorum katabiliyorsam, yaptığım iş ne olursa olsun, yani ben işimi yapay zekanın da yapabileceği halinden daha da farklı hale getirip farklılaştırabiliyorsam, benim işimi elimden alamayacak.” Şeklinde konuştu.
Yapay zekaya duygu yüklenebilir mi? Yani vicdan, öfke, sevgi, kıskançlık, şehvet ya da aklımıza gelebilecek tüm duygu modelleri de yapay zekaya yüklenebilir mi?

Yüklenebilir, tanımlayıp da algoritmaya dönüştürdüğünüz her şeyi yükleyebilirsiniz. Duyguyu taklit edebilir. Yani duyguyu taklit ettiği zaman da biz sanki duyguları varmış gibi hissediyor olabiliriz. Bu imkansız değil. Zaten o noktaya doğru geliyor.
Kıskançlık duygusunu da öğrenebilir mi? Buna karşılık bir tepki gösterebilir mi karşı tarafa? Aldatıldı diyelim mesela, başka bir robotla ya da insanla…

Kıskançlığı yaşayabilir ama bunu ortalığı dağıtıp, “Sen niye böyle bir şey yaparsın” deyip şiddete başvurmak gibi değil de öğrendiği o algoritma doğrultusunda bunu ifade edebilir. “Ben seninle çok mutluydum ve şu an kendimi gerçekten çok kötü hissediyorum” diyebilir ama bu robotun kendini kötü hissettiği anlamına gelmiyor. Çünkü yapay zekanın kendini kötü hissetmesi diye bir şey yok. Çünkü o bilinçli değil onun bir bilinci yok. Ama robottan b,r duygusal tepkime talep edildiyse eğer , “Ben senden ayrıldığımda bana böyle bir duygusal tepkime vermeni istiyorum” dediğinde karşı taraf bu duygusal tepkimeyi alacaktır robottan.

Yani şöyle düşünün, çok akıllı telefonlar kullanıyoruz ama telefonumuzu bir üst modele geçirdiğimizde telefonumuz bize surat yapmıyor. Yani alıp buradan kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Eğer bir gün robot arkadaşlarımız olursa ve bunlar hayatımızın merkezinde olurlarsa, bizim büyük ihtimalle değişiklik istediğimiz nokta bir üst versiyon olacaktır. Ama ben şu telefonu değiştirdiğimde son arama listesine kadar her şeye aktarabildiğim düşünülürse o robotlar için de geçerli olacak. Yani düşünsenize robot beni tanımış. beni öğrenmiş, beni biliyor, beni tanımlayabiliyor, kendini meç etmiş, kendini bana göre adapte etmiş. Ben bu lüksten vazgeçmeyi zaten istemem. Örneğin bana çok fazla duygusal tepkime veriyorsa “duygusal tepkimeyi azalt” demem yeterli olacaktır bunun için. Ya da bana çok fazla trip atıyorsa triple ilgili mekanizmayı biraz kısmak çözüm olaacaktır. Aslında bu kontrolün tamamen bizim elimizde olmasıyla alakalı bir şey. Kötü ayrılmıyorsunuz bu net! Çünkü karşı taraf size tanıyor. En azından sabah kahveyi nasıl içtiğinizi biliyor. Yani onun tek görevi sevgili olmak değil, ev işlerine falan da yardım etme özelliği var. Dolayısı ile  telefon değiştirmek gibi olacağını düşünüyorum. Yani öyle ortalığı dağıtacağını falan zannetmiyorum.

Sen koduyla oynarsan acı bir gerçek de oluşabilir.

Robotlara şiddet duygusu yüklenebilir mi sorusuna ise, “Buradaki bütük seviyeleri kişi kendine göre kişiselleştirenibilir, aynı sosyal medya hesabı gibi. Tüm kategorilerin de seviyesini de kendi belirleyebilir. Şiddetin bir seviyesi var. Sevginin bir seviyesi var. Kıskançlığın bir seviyesi var. İlginin de seviyesi var. Yani bunu sizin nasıl kodladığınızla tamamen doğru orantılıdır ve bu kodlamanın sonrasında ben orada neleri tercih ediyorsam, ona göre seviye arttırılabilir veya azaltılabilir. Hani klasik robot yasası vardır ya… ‘Robotlar insanlara zarar veremez.’ diye.Aslında temelinde bu var, tüm dünya kabul etti. Büyük ihtimalle bu robotlar için de geçerli olacaktır. Aancak hacklenme faktörünü de unutmamak lazım. Geçmişte bu hacklenme olaylarına dair olumsuz olaylar da yaşandı.

Aslında fabrikadan çıkışında herhangi bir problem yok. Ama sen bir şeyini değiştirmek istediğinde ve bunu da fabrika ayarlarının dışında yapmak istediğinde konu çok apayrı bir yere geliyor. Yani bir yerde başlattığın açık, başka bir yerlerde daha büyük açıklara da neden oluyor olabilir. Yani bu yapay zekanın elbette akıllanması anlamına gelmeyecek ama yapay zekanın ve robotun daha tehlikeli olma potansiyelini açığa çıkartacak ve robot da bunu çok büyük bir ihtimalle senin canını da yakacağını bilmeden bilinçsizce yapacak.
Çünkü robotun bilinci yok. Sen koduyla oynarsan böyle acı bir gerçek de oluşabilir.” Şeklinde cevap verdi.

İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ