20:00 - 21 Yaşındaki “Model of Models 2024” Kraliçesi Semanur Aslan Hız Kesmeden İlerliyor
12:50 - ENES FURKAN BİLGİÇLİ İMZALI “GLOBAL STAR AWARDS” GÖRKEMLİ TÖRENLE SAHİPLERİNİ BULDU
11:51 - Coşkun Sabah’ın Açıklamaları Tepki Çekti: Talat Er’den Yanıt Gecikmedi
14:58 - Mine Ayman ve Erdem Tunç’tan “Sev Beni” Dinleyicilerle Buluştu!
09:53 - Gastrofill Dergisi: Türk Gastronomisinin Zirvesindeki Yolculuğuna Devam Ediyor
08:34 - KADER YILDIZ USTA OYUNCU HALİL ERGÜN İLE BULUŞTU
12:03 - Uluslararası Girişimcilik ve Başarı Ödülleri 2024: Yılın En Prestijli Törenine Hazır Olun
11:43 - Coşkun Çelik’ten İddialı Şarkıya İddialı Yorum
08:46 - Model of Models 2024 Grand Finali Tamamlandı: Kral ve Kraliçe Taçlarını Taktı
Sizce, dünyayı gözlükleriniz ya da lensleriniz olmadan pırıl pırıl görebilmek mümkün mü? Eğer uzun yıllardır gözlük ya da lens kullanıyorsanız bu soruya bir çırpıda evet demek sizin için zor olabilir. Ama gerçekten de çok kısa bir sürede, acısız ve ağrısız bir şekilde dünyayı tüm netliğiyle görme şansınız var. Özel Çağın Göz hastanesi doktorlarından Göz hastalıkları uzmanı Op. Dr. Kürşat Çağın İLasik hakkında önemli bilgileri bizler için yazdı.
LASIK, İngilizce “Laser-Assisted in Situ Keratomileusis” kelimesinin baş harflerinden oluşan ve Türkçe olarak; Lazer yardımıyla korneanın yerinde şekillendirilmesi anlamına gelen, miyopi, hipermetropi, astigmatizma ve presbiyopi tedavisinde gözlük veya kontakt lenslere alternatif olarak, görmenin düzeltilmesi için göz doktorları tarafından uygulanan bir cerrahi tekniktir.
1949, Kolombiya
İlk olarak 1949 yılında, Kolombiyalı göz doktoru Jose Barraquer tarafından öne sürülen bu teknik, kırma kusurlarını cerrahi olarak düzeltmenin, korneanın ön eğrilik çapını değiştirerek mümkün olabileceğini öne sürüyordu. Barraquer bu amaçla, önce serbest elle korneadan yapraksı diskler kesti, daha sonra ise bu işlemi daha hassas olarak yapabilen ve temel tasarımı modern eşdeğerlerinde de değişmemiş olan mikrokeratom adı verilen cihazı tasarladı. Korneadan kestiği yapraksı diskleri traşlayarak şekillendiren Barraquer, bu tekniğe keratomileusis adını verdi.
1981, Excimer Lazer
Buraya kadar her şey teknolojinin verdiği imkânlar doğrultusunda ilerliyordu. Ama tekniği daha da ileri götürecek olan teknoloji, bu süreci nihai haline oldukça yaklaştıracak bir adım oldu. 1981 yılında Rangaswamy Srinivasan, dokuları ve plastik gibi organik polimerleri hassas bir şekilde kesebilen, ultraviyole bir lazer olan excimer lazeri görücüye çıkardı. Ablatif Fotodekompozisyon ismi verilen bu teknik, günümüzde mürekkep püskürtmeli yazıcıların püskürtme başlıklarına şekil vermek gibi alanlarda da kullanılıyor. Bu teknikle yapılan ilk deney, 1983 yılında bir hayvan gözü üzerinde uygulandı. Deney sonucunda, excimer lazerin, çevresine ısı zararı vermeden ve mikrometre düzeyinde bir hassaslıkla dokuyu kesebildiği görüldü.
1988, İnsan Gözü Üzerinde İlk Cerrahi Uygulama
Daha sonra bu teknik yaygınlaşarak gelişti ve 1989 yılında İtalyan Lucio Buratto tarafından korneanın üzerinde mikrokeratom denilen bir cihaz yardımı ile ince bir tabaka kaldırarak eximer lazer uygulandı ve bu tabaka tekrar yerine konuldu. Bu cerrahiye LASİK ismi verildi. Ardından 1990 yılında Yunan Ionnis Pallikaris, korneadan kesilen flebin küçük bir kısmını kesmeden bırakarak bugün halen kullanılmakta olan menteşeli LASIK tekniğini geliştirdi. Ancak bu flepler hala özel bir bıçak içeren mikrokeratom yardımı ile yapılıyordu.
2000’li YILLAR İNTRALASE LASİK
Refraktif göz cerrahisinin bir formu olan Intralasik (aynı zamanda Femto-LASIK veya All-Laser LASIK olarak da bilinir) LASIK ameliyatlarındaki flebin lazer enerjisi ile oluşturulması işlemidir.
Femtolazerin babası 1999 yılında kimya dalında Nobel ödülü alan Mısırlı-Amerikan bilim adamı Ahmed Hassan Zewail’dir.
Femtosaniye lazer 1053 nm dalga boylu kırmızı ötesi lazerdir. Femtosaniye lazer, doku üzerinde 10-15 saniye içerisinde fotoiyonizasyon ile akustik bir şok oluşturarak hava kabarcıkları meydana getirir. Atılan her lazer darbesinde orada küçük bir kabarcık oluşmakta, yaratılan bu kabarcıklar birbirleriyle örtüşerek kornea flebini kaldırmaktadır. Anlaşıldığı gibi intralasik, işlemin her aşamasında lazer enerjisinin kullanıldığı, hiçbir bıçak veya cerrahi aletin kullanılmadığı ileri teknoloji bir tedavi yöntemidir.
İntralase’in Avantajları