Sanat, insanları bir araya getiren ve duyguları ifade etmenin ötesinde, derin bağlantılar kurmanın da bir yoludur. Şehrimizin en gözde kulüplerinden biri olan Büyük Kulüp’te, pastel sanatının büyüleyici dünyasına dair muhteşem bir sergiye tanıklık ettik. Sergi, sanatseverlerin ilgisini adeta bir mıknatıs gibi çekti ve sanatın etkileyici gücünü göstermek için harika fırsat sundu.

Sergiye, sanat ve basın camiasından da birçok tanınan isim katıldı. Bunlar arasında; Ressamlar Aydın Akyol, Mustafa Pilevneli, Âmine Sultan Tan, Gül Berk, Burhan Özer, fotoğrafçı Nihat Karadağ, gazeteci Kâmil Hızer de vardı.

Bu sergiyi özel kılan unsurlardan biri, İranlı Ünlü Ressam Javad Soleimanpour ve onun ekolünde yetişen, değişik meslek gruplarından yedi ressamın bir araya gelerek kurdukları “Çekirdek Ressamlar Grubu” üyelerinin ilk grup sergilerini, büyük bir işbirliği halinde renk ve konu bütünlüğünü de yakalayarak sergilemeleriydi. Sergide yer alan ressamların atölyede bir araya gelerek birbirlerinden ilham almaları ve birlikte çalışmaları, ortaya çıkan eserlerin çeşitliliğini ve zenginliğini artırdı. Ziyaretçilere, farklı sanatçıların bakış açılarını ve tarzlarını aynı çatı altında keşfetme şansı sundu.

Sergide, Javad Soleimanpour ile birlikte; Atilla Çetiner, Ayşe Ersoy, Mebruke Tuncel, Prof. Dr. Neslihan Özdelice, Tirdad Mardasi, Tuba Öğmen ve Ümit Ünsal’in eserleri yer aldı.

Sergide yer alan eserler, sanatçıların ruh ve duygularını yansıttığı gibi, pastelin yumuşak dokusunun ve renklerin dansının büyüleyici bir ifadesini de yansıttı. Ziyaretçiler, resimlerin önünde durduklarında, kendi zihinlerine bir pencere açıldığını hissettiler. Pastelin sıcaklığı ve yumuşaklığı, ziyaretçileri bir yolculuğa çıkardı ve duygusal bir bağ kurmalarını sağladı.

Serginin açılışında, sanatçılarla yapılan söyleşiler ve katılımcılar arasında ünlü ressamların da olması, resim sanatına ilgi duyan insanlar açısından da sanatın hayatımızın her alanına dokunduğunu ve herkes için erişilebilir olduğunu gösterdi. Katılımcılar, sanatçıların eserlerinin ardındaki hikayeleri ve yaratım süreçlerini yakından görme fırsatı buldular.

Her bir tablo, sanatçının sizi götürdüğü bir renkli yolculuktur. Her eser, sanatçının kendi bütünlüğü içinde, bakış açılarının derinliğinde kimi zaman dümdüz kimi zaman da kıvrımlı içsel labirentlerle bezeli apayrı bir dünyanın ışıklı yansımasıdır. Çekirdek Ressamlar Grubu’nun sergisi, Picasso’nun iki sözünü hatırlattı bize; Sanat, ruhlarımızdan günlük hayatın tozunu alıp götürüverir. Hayal ettiğimiz her şey gerçektir.

Resim sanatının büyüsü, sadece bir resmin güzelliğinde değil, aynı zamanda insanların bir araya gelip ortak bir tutkuyu paylaşmasında da yatıyor. Çekirdek Ressamlar Grubu’nun sergisi, bu büyüyü yeniden hissettirdi ve sanatseverlerin kalplerinde derin bir iz bıraktı. Belki de en güzeli, bir hafta sonra serginin sona ermesinin ardından bile, resim sanatının bize sağladığı ilhamın ve heyecanın devam edecek olmasıydı.

Gelecekteki sergilerde yeniden buluşmak dileğiyle…