00:13 - 12 yaşındaki kayıp kız çocuğu S.K.’yı Esra Erol 24 saat içinde buldu.
13:02 - Türkiye’nin ‘’model ve oyuncu yıldızları’’ belli oluyor …
23:18 - Antalya’dan yaz coşkusu
15:43 - İstanbul Havalimanı’nda maymun çiçeği virüsü alarmı
15:26 - Işın Karaca, Karşıyaka Meydanı’nda ücretsiz çiçek tohumu ve binlerce fidan dağıtacak
13:30 - Yıldız Tilbe Tarzı.
12:15 - Ayhan Aşan balıkçıda dudak dudağa !
13:51 - UZM. DR. TİMUR HARZADIN: “PSİKOLOJİK EĞİTİM DESTEĞİ HERKESE GEREKLİ”
00:41 - Ünlü sunucu Raif Akyüz’ün bu haftaki konuğu ünlü şarkıcı Tuğba Ünal oldu
Osmanlı Saray Mutfağı ve Türk Mutfağı denince, ilk akla gelen isimlerden biri olan Şefika Günyel Gastro Milliyetçiliğin en büyük temsilcilerinden biri olarak biliniyor. Bu özelliği ile de Ramazan ayında Euro D kanalında yaptığı tv programı ile de adından oldukça söz ettiriyor.
Özellikle Ramazan ayında yapılan onlarca yemek programı arasından, en beğenilen programı hazırlayıp sunması “Şefika’nın Türk mutfağını Avrupa’ya taşıyor” sloganları sıkça konuşulmaya başlandı.
Kendi aile kökeninin de Osmanlı saraylarına dayandığı bilinen Günyel, Osmanlı Saray Mutfağı ve Türk yöresel mutfaklarının unutulmaya yüz tutmuş yemeklerini özellikle ev hanımlarının da rahatça evlerinde uygulayabileceği şekilde yeniden reçetelendirip sunmakla kalmayıp bütün bu yemeklerin ve kullanılan malzemelerin hikayelerini ve tarihçelerini programında anlatarak sadece Türklerin değil, Türk mutfağını merak eden Avrupa’nın da ilgi odağı haline geldi.
Kendisi Türk mutfağına adadığını her fırsatta belirten Şefika Günyel, Dünya mutfağının son yıllarda çok rağbet gördüğü halde neden Osmanlı Saray Mutfağı ve neden Türk yöresel mutfağı üzerine yoğunlaştığını bakın nasıl anlattı.
“Yemek bir ülkenin en önemli kültürüdür. Kendi kültürünü tam manasıyla bilmeyen uygulamayan. Bunu anlatmayan hiçbir ülkenin dünya üzerinde bir yer edilebileceğine kesinlikle inanmıyorum. Orta Asya’dan Mezopotamya’ya gelen, Anadolu Selçuklu Devleti zamanında şekillenmeye başlayan ve 700 yıl varlığını sürdürmüş olan Osmanlı İmparatorluğu zamanında özellikle 15 yy dan sonra en şaşalı dönemini yaşayan böyle bir egemenliğin, geniş bir mutfak kültürüne sahip olması kaçınılmaz. Her daim yeniliğe açık olan bu mutfak aslına bakarsanız bütün dünyaya ilham verdi ve en acısı da Türk mutfağı dışında dünyanın birçok mutfağında isimleri farklı olsa da teknikleri ve yemekleri ile devam ediyor. Bizim olanı bizden alanlara, bu bizim yemeğimiz diyenlerle savaşıp geri alabilmemiz için herkesin bütün bu yemekleri isimleri, reçeteleri ve hatta tarihçeleri ile bilip anlatması ve gelecek nesillere aktarması gerek diye düşünüyorum” dedi.
Bilinen 13 medeniyetin yaşadığı topraklarımızda, geçmişe tanıklık etmek isteyen, bunları yerinde görmek isteyen milyonlarca turisti Türkiye‘nin, Türk mutfak kültürünün gerçek lezzetleri ile tanıştırmanın zamanın geldiğini, Mutfak kültürü, lezzetli yemekler ve damak tadı turizmin sac ayağını oluşturan üç ayaktan bir tanesi ve belki de en kuvvetlisi olduğunu, Dışarıya dönmeden kendi içimizde olan kültür miraslarımızın arkasında durup, onları en güzel şekilde sunduğumuz takdirde ilerleyen dönemlerde Türk Mutfağının hak ettiği yere geleceğine olan inancının tam olduğunu belirten Şefika Günyel, Bu yüzden de elinden geldiğince anlatmaya devam edeceğini söyledi.