00:13 - 12 yaşındaki kayıp kız çocuğu S.K.’yı Esra Erol 24 saat içinde buldu.
13:02 - Türkiye’nin ‘’model ve oyuncu yıldızları’’ belli oluyor …
23:18 - Antalya’dan yaz coşkusu
15:43 - İstanbul Havalimanı’nda maymun çiçeği virüsü alarmı
15:26 - Işın Karaca, Karşıyaka Meydanı’nda ücretsiz çiçek tohumu ve binlerce fidan dağıtacak
13:30 - Yıldız Tilbe Tarzı.
12:15 - Ayhan Aşan balıkçıda dudak dudağa !
13:51 - UZM. DR. TİMUR HARZADIN: “PSİKOLOJİK EĞİTİM DESTEĞİ HERKESE GEREKLİ”
00:41 - Ünlü sunucu Raif Akyüz’ün bu haftaki konuğu ünlü şarkıcı Tuğba Ünal oldu
Damla Sulamayla Çeltik Üretimi, Metan Gazı ve Arsenik Oluşumunu %90 Azaltıyor.
Yakın gelecekte dünyada tarımsal gıda üretim krizine yol açacak küresel ısınmanın, en önemli nedeni metan gazı salınımı. Küresel ısınmaya, %25 oranında insan kaynaklı metan gazı sebep olurken, sera gazı olarak da ifade edilen metan salınımında, sığır yetiştiriciliği ve salma sulamayla üretilen çeltik (pirinç) çok büyük pay sahibi.
Birleşmiş Milletler Çevre Programının, ‘Sürdürülebilir Çeltik Platformu’ üyesi olan NETAFIM’in, Türkiye, Brezilya, İtalya ve Hindistan’da yürüttüğü damla sulamayla çeltik üretimi çalışmalarında; metan gazı oluşumunun hektar başına 1000 ppm’den 100 ppm’e yakın düzeylere çekildiği belirlendi. Yine zehirli bir madde olan arsenik oluşumunda da %90’a yakın bir azalma tespit edildi. Metan gazı salınımını minimize eden damla sulama sisteminin diğer önemli katkısının da, %50 su, %25 gübre ve %25 oranlarında enerji tasarrufu sağlaması olarak raporlandı.
NETAFIM’in yürüttüğü saha çalışmalarında; salma sulamanın yaygın olduğu çeltik yetiştiriciliğinde, dünya tatlı su kaynaklarının %30’unun kullanıldığı belirtilirken, yılda 509 milyon tonu bulan çeltik üretiminin tek başına küresel metan gazı salınımının %20’sini teşkil ettiği ifade ediliyor. Dünyadaki çeltik üreticilerinin sadece %10’unun dahi salma sulamadan damla sulama sistemleriyle üretime geçmesiyle yaklaşık 40 milyon aracın yarattığı metan emisyonunun bertaraf edilebileceğinin altı çiziliyor.
Atmosfere salınan sera gazlarında, enerji üretim santralleri % 21, sanayi %17, motorlu taşıtlar %14’lük payları ile ilk üç sırayı alırken, % 13’lük payla tarımsal üretim dördüncü sırada yer alıyor. Karbondioksit emisyonlarında; enerji üretim santralleri ve endüstriyel üretimin, metan ve azot oksit emisyonlarında da tarımsal faaliyetlerin ilk sırayı aldığını görülmekte.
Tüm dünyada merkezi ve yerel yönetimler, metan gazı salınımının kontrol altına alınması yönündeki çalışmalarını yoğunlaştırırken, salma sulama sebebiyle bakteriyel oluşumunun yarattığı metan gazı salınımı için tarımsal üretimde damla sulamanın yaygınlaştırılması öneriliyor.