00:13 - 12 yaşındaki kayıp kız çocuğu S.K.’yı Esra Erol 24 saat içinde buldu.
13:02 - Türkiye’nin ‘’model ve oyuncu yıldızları’’ belli oluyor …
23:18 - Antalya’dan yaz coşkusu
15:43 - İstanbul Havalimanı’nda maymun çiçeği virüsü alarmı
15:26 - Işın Karaca, Karşıyaka Meydanı’nda ücretsiz çiçek tohumu ve binlerce fidan dağıtacak
13:30 - Yıldız Tilbe Tarzı.
12:15 - Ayhan Aşan balıkçıda dudak dudağa !
13:51 - UZM. DR. TİMUR HARZADIN: “PSİKOLOJİK EĞİTİM DESTEĞİ HERKESE GEREKLİ”
00:41 - Ünlü sunucu Raif Akyüz’ün bu haftaki konuğu ünlü şarkıcı Tuğba Ünal oldu
Türk pop müziğinin efsane ismi Zerrin Özer, piyasaya sürdüğü tüm şarkılarıya büyük çıkış yakaladı… Her şarkısı milyonlar tarafından dinlendi, şarkılar sürekli müzik listelerinin zirvesine yerleşti.80’li yıllarda yurt dışından ciddi teklifler aldığını dünyaya açılmasına annesinin müsaade etmediğini söyleyen Zerrin Özer,’ Eğer o projeleri kabul etseydim. Dünya çapında tanınan bir sanatçı olurdum. Bunun üzüntüsünü hep içimde yaşadım’diyor.
Müzik dünyasının ünlü ismi Zerrin Özer, Haber Caddesi sitesinden Alper Ergez’e dobra açıklamalarda bulundu.
İşte Röportajdan Öne Çıkanlar;
‘’Anneciğimin bu Hegomanyasında İstemediğim Şarkıları Yaptım’’
Çok fazla mesleğimle ilgilendiğimi pek söyleyemeyeceğim. Çünkü Ailevi problemler ve beyin olarak rahat değildim. Bir kere özgür değildim. Her şeyden önce sadece insan duygularında özgür olabiliyor ama maalesef o zaman ki yaşamla şimdiki yaşam çok farklı yani. Kendi başına bir birey olarak. Arzu ettiklerinin istediklerini gerçekleştiremiyorsun çünkü her zaman bir denetime takılıyor. Denetim de sizin anneniz ve dolayısıyla Çok zor şekillendi. Karakterimi şöyle söyleyeyim, benliğim çok zor şekillendi. Çünkü istemediğim şarkıları yaptım annemin. Anneciğimin bu hegomanyasında istemediğim şarkıları yaptım ve sadece mesela pop müziği okuyacaktım, ama Türkiye’de bu olmayacağını anladım. Arabesk müziğe karşı korkunç bir beğeni olduğunu ve benim de bunu okumam gerektiği söylendi ve ben de. Ses çıkarmadım ve evet dedim. kabul ettim. Bu aslında düşünürseniz Zerrin Özer kişiliğine ve karakterine çakışmayacak bir boyun eğmedir. Çünkü ben aslında asi ve hırçın bir insanın ruh olarak aslında. Fakat tabii annenizin vermiş olduğu hegemonya ve bastırılmış ruh olarak tabii bende bu yolda devam ettim
Evet, 90 yıllarda henüz daha dijital çağa geçmeden önce yapılan müziğin o zamanlar altın yılını yaşadığına inanıyorum.Çünkü o zaman çok sayıda yeni isim çıkmıştı. Yeni prodüktörler çıkmıştı ve o zaman çok güzel şarkılar üretiliyordu ve belli başlı bir. Sound vokal disiplini vardı diyelim. Şimdi ise doksanlı şarkılar yok ve Kadıköy’den Beyoğlu’na kadar bir özlem var doksanlı yıllara.
‘’Müziğe Erişim Lokal Bir Seviyeden Global Bir Seviyeye Geçti’’
Üretimini kolaylaşmasıyla müzik Tek başına bir üretim haline geldi.Çoğu müzikal enstrümanların fizikselliğine olan ihtiyaç da kalmadı. Ortadan onlar kalktı. Çünkü bir dijital alet yüzlerce enstrümanın kaydının yapılmasına olanak tanıyor Bu gibi süreçler müzikal üretimi hiç olmadığı kadar tamamıyla bireyselleştirdiler. Yani müziğe erişim lokal bir seviyeden global bir seviyeye geçti. Şimdi ise her şey dijital onun için her şeye ulaşım çok daha kolay ve bu nedenle amatör müzisyenlerde çoğaldı.